bugün
yenile
    1. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      başrollerini farah zeynep abdullah ve erdal beşikçioğlu'nun paylaştığı, 2022'de gösterime girecek olan şarkıcı bergen'in hayat hikayesinin anlatıldığı film. çok güzel bir film olacak gibime geliyor. trailer'ı için; https://twitter.com/fzaofficial/status/1474064754234822660 *** ekleme: ekşi sözlük'te bir arkadaş bu konuyla ilgili şöyle muhteşem bir entry girmiş; gorsel entry linki için; https://eksisozluk.com/entry/134548956
    2. 13
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Son zamanlarda izlediğim en travmatik film. Filmden hemen çıkar çıkmaz buraya entry yazacaktım ama söyleyecek çok şeyimin olduğunu fark edince üzerinden biraz zaman geçsin istedim. Asıl söylemek istediğim şeyleri entrynin sonlarına doğru söylerim muhtemelen. Atlayabilirsiniz 3-4 paragraf asldkja Ben ortalamanın biraz üzerinde olması şartıyla sinemada Türk filmi izlemeyi seviyorum ya. Bu filmi de beklentimi baya baya düşürerek izlemeye gittim ama beklentimin üzerinde bir etki bıraktı üzerimde. Beklentim de şey; işte bir tane şarkıcı var, onun kocası var, hergün dövüyo, yüzüne kezzap atılıyo, ağlak ağlak sahneler aşırı drama, izleyen herkes salya sümük ağlasın diye çekilmiş bayağı bir film. Öyle algılayanlar olsa bile bence pek öyle değil bu film. Şimdi film nitelikli bir film mi değil mi valla tam emin değilim ya. Çünkü orasını pek düşünebilecek vaziyette değilim. Benim genel anlamda filmlerden beklediğim şey boş boş izlemek yerine izlerken ve izledikten sonra kendisi hakkında düşündürebilmesi, kafamın içinde birtakım tartışmalara yol açması falan. Ve bu film bunu fazlasıyla karşıladı. İlk yarısı bittiğinde önümdeki 3-4 kız "bu ne yağğ çok sıkıcı hiçbir şey olmadı" dedi. Ama ben o sırada acayip tuhaf hissetmeye kafamdaki düşüncelerle boğuşmaya ve bir an önce ikinci seansın başlamasını beklemeye başlamıştım bile. Bir filmi beğenmem için bu bence yeterli bir şart. Farah Zeynep izlemekten çok keyif aldığım bir oyuncu. Hemen her filmini de izledim galiba. İyi de oyuncu bence, burda da çoğunlukla rolünün hakkını vermiş ama şöyle bir sıkıntı var. Farah Zeynep morfolojik olarak bana aşırı sevecen, sempatik ve pozitif geliyor. Bu rolleriyle falan alakalı değil. Kadının tipi ve aurosı buna çok müsait. Ama Bergen karakteri aşırı drama queen işte bu durumu pek yansıtamamış ya da tam oturmamış gibi geldi. Bergen'in drama queen'liğine sonra geleceğiz. Anne karakteri çok kötüydü ya. Kadının her sahnesinde öğrenci kısa filmi sahnesi izliyormuşum gibi hissettim. Erdal Beşikçioğlu, bu rol için biçilmiş kaftan. Filmdeki en iyi performans açık ara onundu gerçekten. Erkek halimle adam bende bile travma yaşattı amk. En son Barda filmindeki Hakan Boyav yaşatmıştı bana bu korku ve tiksintiyi. Tebrik. Gelelim film hakkındaki o çok önemli esas düşüncelerime :P Bence bu filmi herkes izlemeli ya. Ben mi çok abartıyorum bilmiyorum ama beni birçok konuda sarstı yani. İkili ilişkiler hakkında filmin ana temasının da ötesinde fikirler açtı bana. Mesela sıradan bir gencin her zaman yaşlıları ezip geçmesini, onları aşmasını ve kendi akıllarını kullanabilmelerini isterim. Bu fikrim çocukluğumdan beridir böyledir. Ama işte gençlerin yaşlılardan akıllı olması ile onlardan tecrübe satın alması arasındaki farkı bu film çok net gösteriyor. Benim gençler ile yaşlılar arasında var olmasını istediğim kavga/çatışma böyle bir şey değil çünkü. Filmde bir sahne var. İşte Bergen sade bir nikahla at hırsızı biriyle evlenip kocasıyla beraber hastaneye babasının yanına gidiyor. Baba bak bu benim kocam diyor mutlu mutlu. Sonra Bergen çıktığında baba damadına şöyle bir bakıyor ve ilk kez gördüğü adama ilk sorusu şu oluyor; "çoluk çocuk var mı sende?" İşte bu ferasettir, görmüş geçirmiş olmanın getirdiği bilgeliktir ve akıllı olmakla değil tecrübeyle sağlanan bir şeydir. Genç olmak küstah olmayı gerektirmez mesela. Cesur olmak, risk almak, başına buyruk olmak hepsi tamam ama bunları akıllı olarak nitelikli meziyetler haline getirebilirsiniz. Bu filmi kadınlar izlesin ya. Cidden bir yönüyle kamu spotu gibi bir film olmuş. Hayatınıza alacağınız insanı seçerken insanın aklı başından gidebiliyor. Dışarıdan baktığında kör olsan kokusundan anlayacağın bazı olayları aşık olunca anlayamayabiliyorsun. Her gün orda burda onlarca örneğini görüyorsunuz yani. Tamamen tepkisel olmaya gerek yok ama her kadının kendisini bazı şeylerden korumayı doğal olarak öğrenmesi gerekiyor. Kızlar annelerinizin sözünden asla çıkmayın demiyorum ama onları arada sırada dinleyin yani. Bakın bakalım ne diyorlar. Aşk... Aşk gerçekten çok tehlikeli bir şey. Allah kimseyi kötü bir aşkla sınamasın. Bir aşık insanın, bir de sevgiye muhtaç insanın yapabileceklerinin sınırı yok gerçekten. Filmde Bergen'in ısrarla yanlış kararlar almasına deli oluyorsunuz ama bir yandan da bunu yaptıran şeyin dümdüz ilkel bir aşktan kaynaklandığını da anlıyorsunuz. Ben bu yüzden buna pek şaşırmıyorum. Romanlarda, filmlerde, haberlerde, Müge Anlı türevi TV programlarında gördüğümüz inanılması güç olayların motivasyonu aşksa ben orda bir duruyorum çünkü gerçekten böyle yani. Bir insanın bir insana düşmesi çok büyük bir bilinmezlik. Hemen her olasılığa açık yani. Filmdeki kötü adamın davranışları falan süper işlenmiş bence. O tekinsizliği, dengesizliği, hayvan terbiye eder gibi kadını terbiye etmeye çalışması, pavyonda aşık olduğu kadını alıp pavyonda çalışman bize yakışmaz demesi, yaptığı iyilikleri başa kalkması, kızı alana kadar romeo olup sonrasında aslan kesilmesi, hayvan gibi aşık olmasına rağmen bir taraftan da dümdüz kötü bir adam olması ve önce sevdiği insanı yaralaması, habis kıskançlığı falan filan bir sürü detay var bu karakterde ince ince işlenmiş. Filmin sonuna doğru Bergen'in yanına giderken bir araba sahnesi var mesela. Orada yanındaki adama anlattıkları falan süper gerçekten. O sahnenin hemen ardından Bergen'in ayaklarına kapanıyor aynı zamanda. Cidden üzerine en çok düşülen karakter o olmuş. Bir de yanılmıyorsam filmin içinde adamın adı hiç geçmiyor. Bütün film böyle bir adamın varlığından haberdar edip ifşa ediyor adamı ve adı hiç geçmiyor. Sonunda da film bittiğinde bir yazı akıyor ve yazının sonunda adamın adını büyük harflerle yazıyorlar; fail HALİS SERBEST'tir diye. Kim düşündüyse baya kral hareket. Beğendim. Gelelim Bergen'in Drama Queen'liğine... Arabesk kültür bir yaşam tarzıdır arkadaşlar ve tamamen bir tercih meselesidir. Bu film bunu bilerek mi yaptı yanlışlıkla mı ortaya çıktı bilmiyorum ama bunun altını çizdiklerini düşündüm izlerken. Öyle değilse de hikayeden ortaya bu çıkıyor. Ben Bergen'i ne tanırım ne dinlerim. Acıların kadını demişler bu kadına. Eyvallah çok da acı çekmiş ama bu biraz da Bergen'in hayata nasıl baktığıyla alakalı bir durum. Başına gelen her şeyin tek suçlusu olmasa da çok net suç ortağı yani. Kader değil tercih yani. "Beni dinleyin ama benim için üzülmeyin" sözü bu yönüyle epey anlamlı oluyor. Çünkü o da biliyor istese bambaşka bir hayatı olabileceğini. Bazı insanlar böyledir, acıdan ve dramadan beslenirler inkar da etseler bunu aslında kasten tercih ederler. Arabesk kültür o yüzden tercih edilen bir yaşam tarzıdır. Filmde bir sahne var yine. Bu kezzap olayından sonra Bergen bir yerde çello görüyor. Oturup çalmaya hazırlanıyor. Etraftaki insanlardan fısıltılar duyuluyor. "oha çello mu çalıyor, hiç beklemezdim" Kadın gayet iyi okullarda burslu murslu okuyup yüksek bir eğitim falan alıyor yani. Çello mello çalan avrupai bir sanatçı olmak için eğitilip çabalayabilecekken acıların kadını Bergen olup arabeskin kraliçesi oluyor. İşte bu tercihtir. Filmde arkadaşı Bergen'e şey falan diyor bir yerde; "kız Bergen sen de valla acıyı da bir başka çekiyorsun hakikaten süper duruyor sende" Arabesk kültür, yaşam tarzı, drama queen'lik, aynen öyle yani... Bu tarz insanlara yardım edemezsiniz. Hayatınızda olmasını da istemezsiniz bu arada. Onca arabesk kafası, drama queenliğinin ardından annesine şey diyor; "acaba bir futbolcuyla evlenseydim nasıl bir hayatım olurdu? Hem o zaman belki de seni korumak için onca acıyı çekmeme de gerek kalmazdı." Aaaa gördün mü bak? Bütün suçu şak diye annesinin üzerine yıktı. 16 yaşından son anına kadar karşı geldiği annesine her şeyi seni korumak için yaptım deyiverdi yani. Bu kafalar çok sıkıntılı kafalar arkadaşlar. Eminim açıp o döneler yazdığı şarkılara falan baksak bunları bu adam için niye yazmış diye şaşıracağımız onlarca şarkı olacaktır. Bu yönüyle Bergen'in tercihleri, başına gelenler ve hazin sonu ders niteliğinde. Not: Dünyayı bilmem ama Türkiye'de sinemaya gitme kültürü bitmek üzere. Ortalama bir smart TV'de bile daha iyi bir sinema deneyimi yaşanıyor. Yine her zaman olduğu gibi ışığı kısarak bok gibi verilen görüntüye söverek çıktım sinemadan. Teşekkürler cinemaximum! Edit: Halis Serbest Bergen'in hayatını karartan isim. Başına gelen her şeyin en büyük faili olmasının yanında Bergen'i öldüren annesini yaralayan bir katil. Olaydan sonra Almanya'ya kaçıyor, iadesi yapılıyor. 7 yıl hüküm giyiyor. İyi halden 3 yıl alıp toplamda bu suç için 7 ay yatıp çıkıyor. Şu an Adana'nın Kozan ilçesinde yaşamaya devam ediyormuş. Siktiğimin dünyası böyle bir yer bu arada.
      1Film özeti mi - astalavesselam 03.04.2022 05:47:48 |#4345932
    3. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      etkisinden çıkamadım bu filmin. annemle izledik. annem yıkıldı zaten. sanki kendi evladı yaşıyor bütün o eziyeti. annesinin çektiği acıyı annem de çekti, vah yavrum, vah kınalı kuzum diye diye. finalde birbirimize sarılıp ağlıcaktık az kaldı. bu filmi kadınlar izlesin ya. hepimiz kendimizden bir parça göreceğiz çünkü. belki erkekler de görecektir. ama kadınlar, sırf sevilmek için değer kıymet bilmeyen heriflerden umut arayıp acı çeken, evlenince değişeceğini sanan o kadınlar, o kadar çoklar ki, işte onlar daha çok kendilerini görecekler. şiddet sadece fiziksel olmakla sınırlı değil. bergen hem psikolojik hem de fiziksel şiddet görmüş. tek nedeni de sevgiyi, sevilmeyi bilmemesi, babasının vermediği değeri başkasında araması. çok da kızamıyorum ya ona. çünkü kendi değerini hiç bilmemiş ki. adamın bunu kandırdığını öğrendiği anda kendimi pislik gibi hissediyorum dedi ya bi sahnede. işte orda aslında hiç sevilmediği gerçeğiyle yüzleşti, hiç değer görmediği gerçeğiyle. işte bu yüzden pislik gibi hissetti. işte bu yüzden utandı bergen yediği dayaklardan, uğradığı işkencelerden. hiç sevilmediği ve sevilmeyeceği gerçeğini gördüğü için. erdal beşikçioğlu dehşet oynamış. tam adamını bulmuşlar. karakter tam bir narsistti. beklediğimden iyi bir filmdi. ben zırlak bir film bekliyordum ama beklediğimden farklı çıktı. sonuç; herkes kendi seçimlerinin bedelini öder, kendi değerinizi kendiniz belirleyin, önce kendiniz kendinizi sevin. öbür türlü sevgiye muhtaç yaşamak eşittir acı çekmek. ha bir de, allah herkesi vicdanlı insanlarla karşılaştırsın. bu biraz da vicdan meselesi.
    4. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Ülkede bu filme gitmeyen iki kişiden biriyim.
      0Gitmeyenlerin sayısı çok. Bence onlarda sosyal medya sayesinde izlemiş kadar oldu buna bende dâhilim - hayalleralemi 03.04.2022 03:26:32 |#4345886
      1Storyleri sağolsun. - frohfrohhh 03.04.2022 04:08:27 |#4345893
      1Hem gitmeyen hem de izlemiş kadar bile olmayan bi ben kaldım galiba - astalavesselam 03.04.2022 05:49:07 |#4345933
    5. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      kız arkadaşımın zoruyla gidip etkisinden çıkamadığım bir film. Aslında herkes bu filmi izlese ülkemizdeki kadınların ne durumda ve nasıl problemler çekebileceğini görebilir. Üstelik hikaye gerçek ve bu biraz iç burkuyor etkisinden çıkamıyorsunuz.
    6. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      filmde Erdal Beşikçioğlu'nun oynadığı adam gerçekte yaşadığı için ismi geçmiyor bu arada. Ve SERBEST
    7. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Story de dahil izlemediğim filmdir. (#4345883) hiçbir şekilde filmi izlemeyen iki kişiden biriyim.
    8. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      farah 40 milyon kazanmış filmden. ben de bunun etkisinden çıkamadım.
    9. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Bergen bile hayatından bu kadar verim alamamışken yapımcıların ve oyuncuların ondan bin kat verim alması şokunu atlatamıyorum hala
    10. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      SENİ KALBİMDEN KOVDUM BİR DAHA GİREMEZSİN... BEDDUA ETTİM SANA GERİYE DÖNEMEZSİN
    11. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Google'a Bergen yazınca kadının kendisi değil, filmi çıkıyor. "Kapitalizm nedir?" diye soran olursa bunu anlatırsınız.